Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlar için Tasarım

Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlar için Tasarım

Dernekler, vakıflar, sosyal girişimler, sosyal kooperatifler ve benzerleri için tasarım.

Giriş – Yazarın notu:

Tasarım disiplininin temeli problem çözmeye dayanır. Bu problem çözme yeteneğini kâr amacı gütmeyen kuruluşların çalışma alanlarına taşıdığınızda, sosyal fayda yaratmak pek de zor olmayacaktır.

Bu yazı, tasarım sürecine tasarımcılar ve kâr amacı gütmeyen kuruluşların penceresinden bakmayı hedeflemektedir. Nurturing Peach ile kâr amacı gütmeyen toplulukların ihtiyaçlarına cevap veriyorken, parçası olduğum dernek, sosyal kooperatif ve girişimlerde de tasarım hizmetine ihtiyaç duyan tarafta yer alarak, iki tarafın penceresinden de sürece bakma ve değerlendirme şansını edindim. Bu durum farklı pencerelerden olaya bakabilmek ve her bileşeni anlamak için faydalı oldu. Bu anlamda bu yazı, tasarım ihtiyacı duyan kâr amacı gütmeyen kuruluşlara ve onlara destek vermeyi hedefleyen tasarım firmalarına yardımcı olmayı ve yol göstermeyi hedeflemektedir. Her iki tarafın birbirini anlaması, sürecin verimli geçmesi ve ortaya çıkan ürünün her iki tarafı da mutlu etmesi için vazgeçilmez bir koşul. Yazı da bu amaca hizmet etmektedir.

İyi tasarım sosyal etkinin alanını genişletir. Bu nedenle diğer koşullardan bağımsız olarak tasarım araçları, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için sürdürülebilir bir şekilde kullanılmalıdır. Sürdürülebilirlik ve hayırseverlik kavramlarını birlikte yaşatmak için her iki konu da profesyonel olarak ele alınmalıdır. Topluluklar üzerinde olumlu etki bırakmanın en önemli anahtarı tasarımdır. Bu nedenle bir tasarımcı ve sivil toplum gönüllüsü olarak beklentim, özellikle etki alanlarını genişletme konusunda sıkıntı yaşayan sivil toplum örgütlerinin tasarımın gücünü dikkate almalarıdır.

Farklılıklar: Neler yeni?

Kar Amacı Gütmeyen kuruluşlara tasarım hizmeti vermek için önce neye, niçin ihtiyaç duyulduğunu tanımlamak gerekir. Bu yapıların genellikle ürün tasarımından daha farklı beklentileri olur. Bu kuruluşların hedef kitleleri, tasarımın desteğinden yoksun kalan mülteciler, göçmenler ve gelişmekte olan ülkelerin vatandaşlarıdır.

Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşların kendilerine has zorluklarına hazırlıklı olun.

Tasarımın gücünün iyilik için kullanmak gerçek anlamda duygusal bir yatırımdır. Bu anlamda kâr amacı gütmeyen topluluklarla çalışmak, ticari işletmelerle birlikte çalışmaya göre farklı tatmin noktaları barındırmaktadır. Sadece kâr marjına odaklanıp onunla beslenmek ve bu doğrultuda çalışmak her zaman daha motive edicidir. Bununla birlikte kâr amacı gütmeyen topluluklarla birlikte çalışmak, pek çok sorunu beraberinde getirebilir. Bu toplulukların gerçekleştirmeleri gereken faaliyetlerin getirdiği yoğunluğun yanı sıra topluluğun kimliğini, ne yaptığını ve neden var olduğunu iyi tanımlamak gerekmektedir.

Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için tasarım geliştirme süreçlerinin, ticari yapılar için tasarım geliştirme sürecine göre en büyük farklılığı, bu kuruluşlar için tasarıma çok daha temel süreçlerden başlanıyor olması ve daha fazla bilinmeyenle uğraşılması gerekliliğidir. Bu da tasarım sürecini zorlaştırır. Ticari hayatta kurtarıcı olan kârlılığın kâr amacı gütmeyen kuruluşlardaki karşılığı farklıdır.

Odak noktanızı değiştirin: Önceliğiniz karlılık değil!

Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için tasarım yaptığınızda, tasarımın başarısının değerlendirmesi farklı kriterlerle yapılmaya başlanacaktır.

Hedefiniz kar elde etmek olduğunda, ortaya çıkan ürün işverene kazandırıyorsa, pek çok sorun ve eksiklik göz ardı edilebilir. Ancak kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla birlikte çalışıldığında başarıyı tanımlamak daha zordur. Burada ölçüm satış ya da karlılık üzerinden değil, sosyal etki üzerinden yapılır. Bu durumda tasarımcı rekabet ortamına daha az odaklanır ve özgürleşir. Bu durumun yanı sıra tasarım süreci alışılandan daha fazla inceleme gerektirebilir. Bu gerekliliğin bir sebebi de ticari yapıların tasarım sürecine destek verebilecekleri profesyonel çalışanlarının olmasına karşılık, kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda benzer desteği sağlayabilecek çalışanların olmamasıdır. Ne var ki bu eksikliğe rağmen sahada yer alan, ilk elden deneyime sahip farklı aktörlerden çok değerli bilgiler edinme şansı da vardır.  Sahadan elde edilecek bilgiler, doğru ve sürdürülebilir tasarımı ortaya çıkarmak için yeterli olabilir. Hedef kitlenin ve birlikte çalışılacak ekibin farklı olması, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan tasarımın başarısı için ilk günden itibaren doğru soruları sormayı gerekliliğini arttır.

Tasarımcı beni baştan yarat!

Ticari bir yapıda genellikle tasarım sürecini destekleyecek çalışmalar yapılmış olur. Bu da tasarım ihtiyacını %5 ila %10 aralığına çeker. Ancak kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda tasarım ihtiyacı oranı %95’lere hatta %100’lere kadar çıkabilir. Böylesine temel bir seviyeden tasarım sürecine başlamak çok daha fazla bilinmeyenle uğraşmak anlamına gelir.

Benzerlikler yok değil.

Kâr amacı gütmeyen kuruluşların müşterileri yoktur. Ancak bağışçıları, sponsorları ve destekçileri vardır. Bu nedenle maliyet ve algı yönetimi, tasarım sürecinde hala etken faktörler arasındadır. 

Kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda hedef kitle tüketiciler değildir. Bağışçılar, destek sağlayıcılar ve nihai faydalanıcılar hedef grubu oluşturur. Hedef kitle değişiyor olsa da nakit girişini sağlamak ve olumlu bir algı yaratmak hala tasarımın problemleri arasındadır. Burada dikkat edilecek en temel konu gerçek faydanın yanı sıra tasarımının yarattığı değerin görünür olmasını sağlamaktır. Geliştirilen tasarımı ya da tasarımın yarattığı çözümü deneyimleyenlerin destek sağlayıcılardan farklı olması, tasarım senaryosunu kapsamlı bir şekilde yazmayı gerektirir. Ortaya konan senaryonun, tasarımın ortaya çıkardığı ürünün, hizmetin ya da çözümün nasıl çalıştığını, bunların yaratacağı faydayı ve sosyal etkisini açıklaması gerekir.

Ticari yapılarla olan en büyük benzerlik olarak ise kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda da etkili olan bürokrasinin varlığından bahsedilebilir. Buna bağlı olarak karar verme süreçlerindeki aktörler fazladır. Hatta zaman zaman süreç içinde karar vericilerin artışına da tanık olunabilir.

Tasarım süreçlerinin en büyük problemlerinden biri de karar vericilerin sürece katılımıdır. Sürecin en başında katılım göstermeyen bileşenlerin süreç devam ederken, hatta sürecin en sonunda katılım göstermeleri ciddi zaman, iş gücü ve finansal kayıplara yol açabilir ve tüm sürece zarar verebilir. Parlak bir fikir tasarımcının aklına dahi gelmeyecek bir ayrıntı nedeniyle başa dönebilir. Bu nedenle en başından itibaren tüm karar vericileri sürece dahil etmek, sağlıklı bir tasarım süreci için vazgeçilmezdir.

Ayrıca, eğer tasarım çıktılarının yönetimi kâr amacı gütmeyen kuruluş tarafından yapılacaksa, ilgili kişilerin de sürece katılımı sağlanmalıdır. Sürece karar vericileri dahil etmek ve tasarım öğelerinin aynı yaklaşımla devamını sağlayacak araçların kullanımı konusunda ilgili kişileri eğitmek, sürecin en son ve en önemli adımlardan biridir.

Bu yapı sağlıklı kurulduğu taktirde, tasarımcının olmadığı durumda bile süreç ve uygulamalar etkin ve verimli bir şekilde devam edecektir.

Zorluklar başarının değerini arttıran süslerdir.

  • Moliere

Buraya kadar bahsettiğimiz zorluklar, tasarımcıları kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla birlikte çalışma konusunda endişeye itebilir. Alışılmış düzenin ve çalışan sistemin dışındaki aktörlerle bir iş birliğine girmek, içerdiği zorlukların yanı sıra konuların çeşitliliği ve yaratılacak sosyal faydanın motivasyonu ile keyifli hale gelebilir.

Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar genelde çalışmalarını hibe ve destek fonları ile yönetir. Bu da ödemelerin gecikmesi anlamına gelebilir. Bu topluluklarla çalışırken bu durum da göz önünde bulundurulmalıdır.

Kâr amacı gütmeyen toplulukların hedef kitlelerini etkilemek için gerçek bir duygusal bağ kurmaları gereklidir. Amaçları, vizyonları ve çözmeyi hedefledikleri sorun hakkında net olmalıdırlar. Güçlü ve motive edici bir fikirden yola çıkmış olmaları ve bu fikri hayata geçirecek ruha sahip olmaları gerekmektedir. Kendileriyle etkileşim kurmak isteyen hedef kitleleri tarafından benimsenmeli ve içselleştirilmelidirler.

Bu kriterleri düşündüğümüzde kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için tasarım süreci zorlukları da beraberinde getirir. Ancak tasarım çıktılarının yaratacağı etkinin büyüklüğü, bu zorlukla baş etmekte en büyük motivasyon olacaktır. İş planını ve karar verici aktörleri sürecin en başından itibaren belirlemek ve tasarım çıktılarının beklentiyi karşılamasını sağlamak tasarım sürecin en önemli anahtarıdır.

Tasarımcıya ve bütçeye karar verme

Tasarım ihtiyacı anında kâr amacı gütmeyen topluluklar için sancılı süreçlerden biri de tasarım desteğini nereden alacaklarına karar vermektir. Farklı ölçeklerdeki yaratıcı tasarım ofisleri iyilik için tasarım geliştirerek hem manevi açıdan tatmin olmak hem de yaratılan sosyal etkinin olumlu getirisi ile farklı tasarım işleri almayı hedefleyebilirler.

Her ticari yapının olduğu gibi tasarım ofislerinin de karlılık gibi bir beklentileri olmak zorundadır. Sürdürülebilir bir yapıya sahip olmak için bu bir gerekliliktir. Kâr amacı gütmeyen topluluklar içinde tasarım bütçesi, genel olarak diğer bütçelerden arta kalan bedeller üzerinden belirlenir ya da ihtiyaç doğduğunda eldeki kaynaklarla finanse edilmeye çalışılır.  Zamanlama ve bütçeleme doğru yapılmadığı taktirde, tasarımcının proje için yeterli zamanı ayarlayamaması sorunu da ortaya çıkabilir.

Kâr amacı gütmeyen topluluklar için tasarımda harcanan emek, iş gücü ve zaman düşünüldüğünde, manevi tatmin ne olursa olsun, verilen hizmetin ücretsiz ya da düşük bedelli olması beklenmemelidir. Geliştirilen her projede tasarıma yatırım yapılmalı ve yeterli bir bütçe ayrılmalıdır.

Tasarım sürecinde nelere dikkat etmeli?

  • Duygular harekete geçirilmeli ama duygu sömürüsü yapılmamalı.
  • Kullanıcı deneyimine önem verilmeli.
  • Veriye önem verilmeli; toplanıp, işlenip, paylaşılmalı.
  • Kâr amacı gütmeyen kuruluş neleri önemsediğini tasarımcı ile paylaşmalı.
  • Ücretsiz iş beklenmemeli.
  • Sürdürülebilir bir tasarım planı oluşturulmalı.

Tasarımcılar neye dikkat etmeli?

Tasarım ofisleri kâr amacı gütmeyen kuruluşlar değildir. Sürece, bu durumu kabullenerek başlamak gerekir. Bunun beraberinde tasarımcı kendisi için sürdürülebilir bir iş planı geliştirmelidir. Kaliteli içerik üretmek ve gelişimi sürekli kılmak ve hatta çalışanlarına insana yaraşır iş olanakları sunmak için belirli standartlarını korumalıdır. Kâr amacı gütmeyen kuruluş da tasarım ofislerine giderken bu durumu gözetmeli; yaratılacak olan sosyal faydanın duygusal kazanımını yeterli görmemelidir.

Bu nedenle tasarım ofisleri, en azından belirli finansal yeterliliğe sahip yapılarla çalışmak zorundadır. Zira kendi kazancından indirim yapsa bile yine de belirli bir bütçenin altına inmesi sürdürülebilir değildir. Bu yüzden de genellikle daha büyük yapıdaki kâr amacı gütmeyen kuruluşların tasarım ofisleri ile çalışabildiği görülür.  İyi işler yapan ancak bütçesi düşük olan ve hatta hiç bütçesi olmayan sivil toplum kuruluşları ise bu tasarım desteğinden yoksun kalmaktadırlar. Burada eğer iki taraf da uzlaşırsa, elde edilecek karı paylaşmak iki taraf için de mutlu edecek bir birliktelik ortaya çıkarabilir.

Bununla birlikte tasarım ofisleri, geliştirdikleri farklı iş modelleri ile kâr amacı gütmeyen kuruluşlara daha geniş bir yelpazede hizmet verebilirler.  Kâr amacı gütmeyen kuruluşların potansiyel ihtiyaçlarını kademelendirip, bu ihtiyaçlara, başlangıç, orta ve uzman seviyede tasarım desteği vermek, en azından kâr amacı gütmeyen kuruluşların tasarım desteğinden yoksun kalmasının önüne geçebilir.

Netleşin ve verimi arttırın.

Zaman kısıdı netleşmenin en büyük hızlandırıcısıdır. İhtiyaçlarda, beklentilerde ve çıktılarda hızla uzlaşarak projeye harcanacak zamanı ve buna bağlı olarak iç gücünü kontrol etmek mümkün olabilir. Projeyle ilgili olarak bir yol haritası çıkartılmalı ve buna bağlı kalınmalıdır. İstenenle gerçeklikler uyuşmuyorsa kâr amacı gütmeyen kuruluşla iletişime geçerek önceliklendirmeye gidilmelidir. Sık toplantılar ve hızlı geri dönüşlerle karar alma süreçleri hızlandırmalı ve herhangi bir ürün ya da hizmet ücretsiz vadedilmemelidir.

Yazar: Mustafa Emre Gözleveli | Nurturing Peach

Kâr amacı gütmeyen toplulukların tasarım çözüm ortağı Nurturing Peach’in kurucusu ve baş tasarımcısı olan Mustafa Emre Gözleveli aynı zamanda şehir plancısı, öğretim görevlisi, sosyal kooperatifçi, sivil toplum gönüllüsü, girişimci ve sosyal girişimci unvanlarına sahiptir.

Kaynakça:

https://currystonefoundation.org/what-is-social-impact-design/

https://medium.com/@TOPPDesign/if-youre-about-to-design-for-a-nonprofit-here-s-what-you-need-to-know-e9af010eac9c

https://www.aiga.org/design-for-good

https://www.aiga.org/working-for-social-profit-six-tips

https://www.creativebloq.com/features/design-for-good

https://getflywheel.com/layout/how-to-design-for-nonprofits/

https://www.creativebloq.com/graphic-design/doing-your-bit-how-get-most-out-socially-responsible-design-10134853

Share via
Copy link
Powered by Social Snap